BİZ V

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hayattaki küçük mutluluklar


+9
optimus prime
mercimek
LigoriN
KOLA
muharrempasha
gurbetci
sebimu
ßuRocK CaN
Çağatay
13 posters

    Mizah,Eğlence ve Hüzün

    muharrempasha
    muharrempasha


    Mesaj Sayısı : 565
    Yaş : 43
    Nerden : istanbul/üsküdar
    Lakap : sız
    tecrübe değeri : 6138
    Kayıt tarihi : 08/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından muharrempasha Cuma Ara. 19 2008, 15:16


    Tek Hece

    Var mı beni içinizde tanıyan?
    Yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
    Kalmasa da şöhretimi duymayan,
    Kimliğimi tarif etmek zor benim...

    Bülbül benim lisanımla ötüştü.
    Bir gül için can evinden tutuştu.
    Yüreğine Toroslar'dan çığ düştü.
    Yangınımı söndürmedi kar benim...

    Niceler sultandı, kraldı, şahtı.
    Benimle değişti talihi bahtı,
    Yerle bir eylerim tac ile tahtı,
    Akıl almaz hünerlerim var benim...

    Kamil iken cahil ettim alimi,
    Vahşi iken yahşi ettim zalimi,
    Yavuz iken zebun ettim Selim'i,
    Her oyunu bozan gizli zor benim...

    Yeryüzünde ben ürettim veremi.
    Lokman Hekim bulamadı çaremi.
    Aslı icin kül eyledim Kerem'i.
    İbrahim'in atıldığı kor benim...

    Sebep bazı Leyla, bazı Şirin'di.
    Hatrım için yüce dağlar delindi.
    Bilek gücüm Ferhat ile bilindi.
    Kuvvet benim, kudret benim, fer benim...

    İlahimle Mevlana'yı döndürdüm.
    Yunus'umla öfkeleri dindirdim.
    Günahımla çok ocaklar söndürdüm.
    Mevla'danım, hayır benim, şer benim...

    Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da
    Görünmezim cismim de yok, resmim de
    Dil üzmezim, tek hece var ismimde
    Barınağım gönül denen yer benim

    Benim için yaratıldı Muhammed
    Benim için yağdırıldı o rahmet
    Evliyanın sözündeki muhabbet
    Embiyanın yüzündeki nur benim

    kimsesizim hısmımda yok hasmımda,
    görünmezim cismimde yok resmimde,
    dil üzmezim tek hece var ismimde,
    barınağım gönül denen yer benim.


    Benim Adım Aşk...


    Cemal SAFİ
    Çağatay
    Çağatay
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1552
    Yaş : 49
    tecrübe değeri : 6689
    Kayıt tarihi : 03/04/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından Çağatay Cuma Ara. 19 2008, 16:36

    şiiri beğendim Muharrem
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından sebimu Ptsi Ara. 22 2008, 18:41

    (HANIMLAR, $IMARMAK YOK...)

    HiNT MiTOLOJiSiNDE KADININ YARADILI$I


    Tanrı, yaprağın hafifliğini

    ceylanın bakışını

    güneş ışığının kıvancını

    sisin gözyaşını aldı

    rüzgarın kararsızlığını

    tavşanın ürkekliğini buna ekledi

    onların üzerine taşların sertliğini

    balın tadını

    kaplanın yırtıcılığını

    ateşin yakıcılığını

    kışın soğuğunu

    saksağanın gevezeliğini

    kumrunun sevgisini kattı

    bütün bunları karıştırdı, eritti ve kadın yaptı

    YARATTIGI KADINI, ERKEGE ARMAGAN ETTi...



    *******
    HiNT MiTOLOJiSiNDE ERKEGiN YARADILI$I
    Tanrı, kaplumbağanın yavaşlığını

    boğanın bakışını

    fırtına bulutlarının kasvetini

    tilkinin kurnazlığını

    boranın dehşetini aldı

    sülüğün yapışkanlığını

    kedinin yaramazlığını

    hindinin kabarışını

    gergedan derisinin sertliğini onlara ekledi

    bunların üzerine ayının kabalığını

    bukalemunun şıpsevdiliğini

    sivrisineğin vızıltısını kattı ve erkeği yarattı

    sonra da


    YARATTIGI ERKEGi,
    ADAM ETSiN DiYE KADINA VERDi...












    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından sebimu Salı Ara. 23 2008, 18:18

    Her gün kim bilir kaç kadın görüyorum...
    Sokakta, vapurda, okulda, kuaförde, orda, burda...
    Ama olmuyor hanımlar, olmuyor! Kadınlar kadınlığı unutalı daha kaç on yıl oldu ki?
    Solaryuma girmeye, çıplak gezmeye, kariyer hırsıyla yüzlerini buruşturmaya başlayalı
    kaç on yıl oldu?
    Çevremde gördüğüm kadınlardan bazılarının birtakım özelliklerini seçtim.
    Bunlara, dizilerdeki, filmlerdeki, romanlardaki kadınların hoşuma giden özelliklerini ekledim.
    Gözlerimi kapadım,
    Osmanlı zamanından kalma, hani şu afet-i devran denen kadınları düşündüm.
    O nasıl bir cazibedir ki,
    peçelerin ardından bile erkekleri aşık eder.
    Bir Fransız kadınının zarafetini düşündüm sonra, bir İspanyol kadınının ateşini ve bir
    Türk köylü kızının tazeliğini.
    Kadının güle benzemesi gerektiğine karar verdim sonunda. Kadının hası güle benzer.
    Rengiyle, kokusuyla, dikeniyle&

    Açın televizyonu, bir tane gül görüyor musunuz?

    Kadının hası...
    Kadının hası yumuşak başlı olmaz, ama ağırbaşlı ve sıcak olur.
    Ağırbaşlılıktan kastım, sıkıcılık değil elbet.
    Şımarıklığın da hakkını verir.
    Ağırbaşlı tebessümleri olur bir de. Kadın yüzü dediğin mahkeme duvarına benzemeyecek.
    Bu tebessümler sevgidir. Yumuşacık bir sevgi olur kadın yüreğinde.
    Kim olursa olsun, ne yaşamış olursa olsun.
    Erkeğini dizine yatırıp saçlarını okşamayı bilir gerçek bir kadın.
    Kadının hası nerede, nasıl davranacağını bilir. .
    İnsanların içinde kapris yapmaz, hır çıkarmaz; ama gerçek bir Osmanlı kadını gibi, adabıyla,
    raconuyla istediğini alır.
    Dırdır etmez. Çok konuşup, baskı yapıp erkeği bezdirmez.
    Yüz göz olmaz kadının hası. Bazen öyle bir bakar ki, hele bir de bazen öyle bir susar ki,
    bin tümceye bedeldir bu bakmalarla susmalar.
    Bu kadın üzülmeyi de bilir, ağlamayı da, kızmayı da.
    Ama üzmemek lazım, ayrıca kızdırmaya da gelmez.
    Gerçek bir kadın ezik durmaz. Kambur yürümez, dimdik durur.
    Kendine saygısı, güveni vardır. Erkeğine can yoldaşı olur, destek olur, onu dinlemeyi bilir.
    Bazen utangaç olur, bazen ürkek.
    Soğuktan ya da yalnızlıktan korkabilir kadın.
    Aptal olmaz gerçek bir kadın. Bön bön bakmaz adamların suratına.
    Hülyalı bakışları da olsa, zihni uyanık olur.
    Hüznü, gökten deli deli yağan yağmur gibi olur, saçlarından akar.
    Neşesi ise öyle renkli, öyle dağınık; saçları savrulur.
    Kahkahaları vardır bu kadının, çın çın eder odaların duvarlarında.
    Sesi güzel olur kadının, biraz buğulu... Arada bir pencereye yaslar başını,
    sokağa dalıp gider, bir şarkı söyler.
    Olgunluğuyla şaşırtır erkeği. Bazen de öyle çocuk olur, öyle sağlam saçmalar ki, yine,
    yine şaşırtır onu.
    Sıkmaz kadın, bunaltmaz, yaşa yaşa bitmez. Huzur verir varlığıyla.
    İçli bir türkü dinler bazen, üşür, sırtına hırkasını alır.
    Konuşurken insanın yüzüne bakar kadın. Kibirli olmaz. Kültürsüz olmaz.
    Bomboş olmaz kafası. Dünyanın, ülkenin olaylarını bilir, anlar, söyleyecek sözü vardır.
    Kişiliklidir. Beceriklidir.
    Tırnağı kırılınca üzülür, üzülür işte, profesör de
    olsa, sultan da olsa, b.ksör de olsa üzülür.
    Gerçek bir kadın hiçbir zaman reklam panolarındaki kızlara benzemez.
    Etini teşhir etmez. Fosforlu bir taş gibiliği yoktur onun, loş bir cazibesi vardır.
    Albenisi metrelerce öteden çarpar adamı. Ne kadar örtüneceğini
    ne kadar açılacağını, yerine ve zamanına göre bilir.
    Gerçek bir kadın Paris podyumlarında yürüyen, 17. yüzyılın vebalı kadınları gibi mankenlere benzemez.
    Uzun saçları vardır kadının. Yumuşak olur, güzel kokar.
    Kadının hası saçlarını ne zaman toplayacağını, ne zaman salacağını bilir.
    Kadına yaraşmaz soğukluk.
    Gerçek bir kadın göbek atmayı, gerdan kırmayı,
    iyi becerir; ama öyle her yerde masaların üstüne çıkıp oynamaz.
    Havasında oldu mu, bir oynadı mı, herkes onu izler.
    Kadın korunmayı sever, ama korunmaya muhtaç olmaz.
    Erkekler korumayı severler, ama yine de güçsüz, zavallı kadınlardan hoşlanmazlar.
    Güçlü kadından ise çekinirler, ona yanaşamazlar. Kadının hası bu dengeyi kurmayı bilir;
    gücünü erkeğin gözüne gözüne sokmaz.
    Has kadına naz da yakışır, kapris de. Öyle tatlı, öyle kıvamlı naz eder ki,
    onun nazını erkek zevkle çeker.
    Gerçek bir kadın şiir gibi olur, mey gibi olur, ömür gibi olur

    Alıntı........benim hoşuma gitti....ya sizin gidecek mi?.....
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından sebimu Çarş. Ara. 24 2008, 15:55

    Yeni ilçe olan bir köye trafik ışıkları yeni konmuş, ışıkların altında bir polis bekliyor ve halkın ışıklara uymasını sağlamaya yani bir çeşit trafik eğitimi vermeye çalışıyormuş.

    O sırada, bakmış ki; bir kadın, elinde tuttuğu çocuğuyla, kırmızı yanarken karşıya geçiyor.
    Polis Hemen seslenmiş :
    -Hanım, hanım! Nereye?

    Kadın dönüp :

    -Vıy! demiş. Sana ne? Eltim gile gidiyom.
    Very Happy
    KOLA
    KOLA


    Mesaj Sayısı : 241
    Yaş : 49
    tecrübe değeri : 6364
    Kayıt tarihi : 03/04/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından KOLA Perş. Ara. 25 2008, 03:48

    rabbit

    KOLA!!!

    Karakola!!!
    girelim kolkola,
    gidelim karakollaaaa!!!!
    Very Happy Very Happy Very Happy

    MOOOLLIIIII!!!!!
    Çağatay
    Çağatay
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1552
    Yaş : 49
    tecrübe değeri : 6689
    Kayıt tarihi : 03/04/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından Çağatay Perş. Ara. 25 2008, 08:44

    Very Happy
    Biri bakar biri şaşar
    hayat akar
    su da akar
    sen ne bakar....
    Very Happy Very Happy Very Happy Very Happy
    İlahi
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından sebimu Perş. Ara. 25 2008, 10:24

    Bir anne fotoğrafı

    Anneler ki, yaşamın gururlu ve mağrur neferleri.
    Onlar hep dimdik yaşar.
    Onlar evlatları için yaşar.
    Bazen mutfak penceresinden söyledikleri şarkıları vardır, cennete uzanır.
    Onlar karıncaların ezilişine bile ağlar.
    Bırakın insan ölümlerini...


    ***

    Evladının ölüm haberi geldiğinde, bir anne için nefes almanın bile anlamı yoktur artık.
    Mayın tarlasıdır zamanın her dilimi...
    Kendisini tutacak eller çoğalsa da o anne çoktan yıkılmıştır!
    Cennette yeniden emzirmeye başlamıştır çocuğunu.
    "Ağlamam, eğilmem, düşmanı güldürmem" diyen bir şehit annesinin, insan olanın içini yakan yıkılmışlığını görünce, annelik duygusunun gücünü daha iyi görüyorum.
    O yüzden diyorum ki...
    Bırakın katıla katıla ağlasın anneler...
    Bırakın kıyameti kopartsınlar.
    Tırnak acısı değil bu...
    Evlat acısı...


    ***
    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Anne5ed0
    muharrempasha
    muharrempasha


    Mesaj Sayısı : 565
    Yaş : 43
    Nerden : istanbul/üsküdar
    Lakap : sız
    tecrübe değeri : 6138
    Kayıt tarihi : 08/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty TEMEL FIKRALARI BİTMEZ BENDE (:

    Mesaj tarafından muharrempasha Perş. Ara. 25 2008, 10:28

    Fransız, Ingiliz, Alman, Rus, Iranlı, Holandalı, bir de bizim Temel barda sohbet ederlerken
    sıra gelmiş memleketlerini övmeye..
    Ingiliz, Arkadaşlar. .' demis' Bizim biramiz cok meşhurdur.. içmeye kıyamazsınız
    Fransız hemen girmiş konuya'Bizim kızlarımız meşhurdur..' demis, 'öpmeye kiyamazsiniz'
    Alman içini çekip ' Hey gidi memleketim.. 'demis,'Biz öyle arabalar üretiriz ki binmeğe doyamazsiniz. .'
    Holandalı hemen atilmis, 'Evlerimiz.. ' demis, 'Bizim dünya şirini evlerimiz meşhurdur..
    'Bizim en meşhur şeyimiz KGB'dir..' demis Rus,'Dünyanın bir ucunda sinek havalansa haberdardır! ..'
    Sıra ona gelince Iranlı 'Halılarımız. .' demiş, 'Yumuşacıktır ve çok meşhurdur..'
    Sonra hepsi birden suskun oturan Temele dönmüşler..
    Temel,sakin sakin bakmış onlara ve gülerek başlamış söylemeye..'Bizim delikanlılarımız meşhurdur.öyle ki;
    Alır Fransızın kızını,Içer ingilizin birasını,Atar Almanın arabasına,Götürür Holandalının evine,
    Yatırır Iran halısının üzerine, Değil kocasının KGB'nin bile ruhu duymaz..

    :)GULME :)GULME :)GULME
    muharrempasha
    muharrempasha


    Mesaj Sayısı : 565
    Yaş : 43
    Nerden : istanbul/üsküdar
    Lakap : sız
    tecrübe değeri : 6138
    Kayıt tarihi : 08/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından muharrempasha Perş. Ara. 25 2008, 10:39

    Japon' un biri Rizede bir kahveye girmis ve herkese kafa tutmus:
    >> >-Var mi aranizda delikanli, varsa ciksin disari
    >> >-Temel kapiya dogru yürümüs:
    >> >-Çikiyorum ulan, gorelim bakalim erkekligini
    >> >-Birkac dakika sonra Temel agzi burnu dagilmis bir vaziyette kahveye geri dönmüs.
    >> >-Pesinden de Japon kasilarak içeri girmis. Temel'i göstererek:
    >> >-Ona Toumi ustanin "katakori" teknigiyle vurdum..
    >> >-Ertesi gün Japon yine gelmis.
    >> >-Yine meydan okuma. Yine Temel'den rest.
    >> >-Ve birkac dakika sonra kapida yine agzi burnu dagilmis bir Temel
    >> >-Ve pesinden kasilarak yaptigi oyunu aciklayan Japon:
    >> >-Ona Kuyotomi ustanin "kihotomi" teknigiyle vurdum.
    >> >-Bu böylece bir hafta devam etmis.
    >> >-Ve sekizinci gün Japon yine kahveye gelip, yine herkese kafa tutmus.
    >> >-Japonun restini goren yine Temel olmus tabii.
    >> >-Birkaç dakika sonra herkes surati dagilmis bir Temel beklerken bu defa Japon
    >> >-her tarafi kanlar içinde kapida belirmis
    >> >-Temel de hemen arkasindan girmis içeriye,
    >> >-Japon'u gösterek gülümsemis:
    >> >
    >> >- Ona Toyota'nin krikosuyla vurdum...
    Very Happy Very Happy Very Happy
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından sebimu C.tesi Ara. 27 2008, 09:50

    Ağır bir hasta hastahanede. Tüm ailesi bekleme odasında doktorlardan haber bekliyor.

    Yorgun ve umutsuz bakışlı bir doktor çıkıyor. 'Tek yaşam şansı var o da beyin nakli. Böyle bir ameliyatı ilk olarak deneyeceğiz, tabi masraflar hastanın ailesine ait.'
    Aile, şaşkın, yorgun, çaresiz...
    Aralarından biri;
    'Peki ama fiyat nedir diyor?'
    Değişir diyor cerrah. Erkek beyni kullanırsak 5000 Euro, Kadın beyni kullanırsak 200 Euro .
    Uzun bir sessizlik çöker. Beyler gülmemeye çalışırlar. Hanımlarla göz göze gelmekten kaçarlar.
    Ama aralarından biri merakını yenemez:
    'Peki doktor bu fiyat farkının nedeni nedir?' diye sorar.
    Cerrah gülümser.
    'Eh tabi... Aynı arabalar gibi... Kadın beyinleri çok kullandıkları için ucuz oluyor. Erkek beyniyse hiç kullanılmamış sıfır km araba gibi pahalı oluyor.'


    Hikâyenin ortasında gülümseyen beylere selâm Smile Arrow

    Hikâyenin sonunda gülümseyen hanımlar öpüldünüz cyclops
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından sebimu C.tesi Ara. 27 2008, 14:38

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 44gununduasixa3


    Hazreti Muhammed ahlakı,
    Hazreti Süleyman saadeti,
    Hazreti Eyyubun sabrı,
    Hazreti Yusufun güzelliği,
    Hazreti Hamzanın cesareti,
    Hazreti Ömerin adaleti,
    Hazreti Alinin bilgisi ve
    124 bin peygamberin duası sizinle olsun
    . clown
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından sebimu C.tesi Ara. 27 2008, 14:43

    Bakım evinde arka arkaya gelen ölümlerden moralleri bozuk üç arkadaş
    >aralarında dertleşiyorlarmış..
    >Biri Azrail''i kandırmak lazım.. demiş.. Öbürleri nasıl, diye
    >sorunca tezini açıklamış..
    >Bu Azrail can almaya geliyor ya! Onunla göz göze geldiğimizde
    >bebek taklidi yapalım.. Bunların yaşı küçük, bir yanlışlık olmalı
    >der, çekip gider..
    >Yaşlılığa ikinci çocukluk demeleri boşuna değil. Bu çocukça fikir
    >diğerlerinin de aklına yatmış.. Başlarına kötüsü geldiğinde ne
    >yapacaklarını birbirlerine belli etmişler..
    >Aradan zaman geçmiş.. Bir gece Azrail, aynı odayı paylaşan üç
    >kafadarı gece yarısı ziyaret edivermiş..
    >Orağını yere tak tak tak diye vurduğunda kafadarların üçünün birden
    >gözleri açılmış..
    >Bakmışlar ki Azrail hazır.. Birinden birini, belki de üçünü
    >götürecek.. Hemen belirledikleri A plânını uygulamaya geçmişler..
    >Üçü birden bebek taklidi yapmaya başlamış..
    >Biri Aguuu.. sesleri çıkarırken öbürü parmak emiyor, üçüncüsü de
    >Mama.. Mama.. sesi çıkarıyor.. Azrail bir süre seyretmiş
    >hallerini.. Sonra elini gülerek başına vurmaya başlamış:
    >
    >HADİ BAKALIM ATTAA
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından sebimu C.tesi Ara. 27 2008, 16:11

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Hercai1rr1

    hercainin hikayesi
    çok uzun yillar önce iki kir çiçegi birbirlerine aşik olurlar, her bahar diğer çiçekler gibi onlarda
    açip güneşe merhaba derler. fakat bir bahar başlangici bu çiçeklerden biri diğerine;
    \" biz diğer çiçekler gibi bu bahar açmayalim kişin ortasinda herkesin soğuktan kaçtiği karli
    günlerde açalim ki bütün doğa bize ait olsun\" der. ve ikiside o bahar açmamaya karar verirler.

    biri acmak için kişin gelmesini ve karin yağmasini beklerken, diğeri o yaz açar. o gün bugündür
    karda açan ve sevgilisini bekleyen çiçeğe kardelen, sevgilisini yari yolda birakan çiçeğede hercai
    denilir.

    işte bu yüzden hayirsiz sevgiliye hercai diye hitap edilir......
    Çağatay
    Çağatay
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1552
    Yaş : 49
    tecrübe değeri : 6689
    Kayıt tarihi : 03/04/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından Çağatay C.tesi Ara. 27 2008, 16:21

    sebimu demiş ki:Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Hercai1rr1

    hercainin hikayesi
    çok uzun yillar önce iki kir çiçegi birbirlerine aşik olurlar, her bahar diğer çiçekler gibi onlarda
    açip güneşe merhaba derler. fakat bir bahar başlangici bu çiçeklerden biri diğerine;
    \" biz diğer çiçekler gibi bu bahar açmayalim kişin ortasinda herkesin soğuktan kaçtiği karli
    günlerde açalim ki bütün doğa bize ait olsun\" der. ve ikiside o bahar açmamaya karar verirler.

    biri acmak için kişin gelmesini ve karin yağmasini beklerken, diğeri o yaz açar. o gün bugündür
    karda açan ve sevgilisini bekleyen çiçeğe kardelen, sevgilisini yari yolda birakan çiçeğede hercai
    denilir.

    işte bu yüzden hayirsiz sevgiliye hercai diye hitap edilir......


    guzel bılgı tesekkurler sebımu
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından sebimu C.tesi Ara. 27 2008, 16:50

    rica ederim.diğer forumda gezerken gördüm hoşuma gitti ç aldım. Like a Star @ heaven
    muharrempasha
    muharrempasha


    Mesaj Sayısı : 565
    Yaş : 43
    Nerden : istanbul/üsküdar
    Lakap : sız
    tecrübe değeri : 6138
    Kayıt tarihi : 08/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Pişmanlık Ömür Boyu

    Mesaj tarafından muharrempasha C.tesi Ara. 27 2008, 21:04

    Çıldırmasına ramak kalmış bir şehirde, ve çıldırmaya meyli hayli yüksek bir benliğin içinde, aldığım nefesten bunalarak yaşıyorum hayatı. Çok daha farklı olacağı hayal edilmiş bir geleceğin içinde hüküm sürmekteyim. Uzun bir yol bırakmadım aslında arkamda. Yaşanmışlıklarla ölçülüyorsa eğer tecrübeler, öyle çok tecrübelenmiş bir insan da değilim. Yine de biliyorum ki bugün elimde olan her pişmanlık, ektiğim cesaretsizliklerden topladıklarımdır. Korkumun kanatları arasına kendimi sakladığım her anın bedeli, hep gözyaşlarımdır. Gün gelip sorduğunda insan kendine "o eski ben nerede" diye, alacağı cevap hep aynıdır. Çünkü hiçbir benlik aynı kalmaz zaman içinde, ama en büyük hatalar hep en çabuk unutulanlardır.

    Arada bir ılık rüzgarlar eser benim şehrimde, yeni yetme yıllarımda yüzümü yalayan diye tabir ettiğim, ama zamanla aslında yüzüme değil içime vurduğunu farkettiğim rüzgarlar. Bazen o kadar ılık dokunur ki insanın yüzüne –aslında içine-, insan kendini tamamen affettiğini sanar. Sevdiğinin yollarca uzaktan üflediği sigara dumanınını içinde taşır gibidir bazen, yürek tüm günahlarını yeniden hatırlar. İnsan kendine mi ikiyüzlüdür aslında, yoksa gerçekten normal midir aynı anda büyük günahlar ve büyük sevaplara sahip olmak; durmadan kendine sorar. Suçluluk denilen seri katilin aklımıza kurduğu tuzaklardır aslında bunlar. Zaman geçer, yaralar belki kabuk bağlar. Ama suçlu olduğunu unutmamak; ki gelmiş geçmiş en büyük çaresizliklerindendir insanoğlunun; gün be gün kanımıza karışır,bedenimizde kök salar.

    Bugün kendime acıma cesaretini gösteremiyorsam eğer, ve gözyaşlarıma karşı hiçbir merhamet duymuyorsam; buna yegane sebep kulaklarımda uğuldamaktan bıkmayan vicdanımdır. Hani böyle kendi etrafinda dolanan ateşböcekleri arar ya bazen insan, çevresinde dönülsün kur yapılsın ister ya; benim ateşböceklerim kurutup sakladığım yalnızlığımdır. Hansel’le Gratel yaparken iyidir açgözlülüğü, doymazlıkları saflık diye nitelendirilir onların. Gel gör ki ben koştuğumda bir hayalin peşinden, ya da bir hayali koşturmak istediğimde peşimden; insanlık mahkemesinde bu hemen yargılanır, üstüme ‘arsız’ damgası basılır. Ne kadar kanasa da içim, yalnızlık göğsümün orta yerine ne kadar batsa da; layık göremem kendimi güzelliklere, payıma bu esaret içinde yaşamak kalır. Kim ne almış benden, kime neyi satmışım ne kadara; ne önemi var? Gün sonunda elde kalan sayılır, kar-zarar hesabı yalnız rakamlara göre yapılır. Üç lira ile beş iyiliği toplamaz hiçbir kader zebanisi. Dört işlemde neye karşılık geldiysen -ki fazla basamaklı olanı makbuldür malum- kıymetin odur artık senin. Kalan kıymet meseleleri, alınan iltifatlar, duyulan sözler; hepsi yalandır ve er geç geri alınacaktır. Ve evet sonrasında sen çırılçıplak kalacaksındır; ayaz yüzüne vururken koşar adımlar atacak, ağlayacaksındır. Büyümek buna denir, anlayacaksındır.

    Simdi düşünüyorum, kağıtlara akıttığım şu kelimeler toplaşıp da kefaletimi denkleştirebilir mi? Unutulmayan bir aşktan, bir bebek saflığından, ana baba vicdanından üstte tutar mı yazdıklarım beni? Damarlarımdaki kan tamamen çekildiğinde, ve insanlığımın sınır çizgisi çoktan geçildiğinde, tüm bu yazdıklarım beni affettirir mi?

    An gelir yaşam biter de bir gün; tüm pişmanlıklarım toplanıp, beni cennet kapısından içeri iter mi?
    muharrempasha
    muharrempasha


    Mesaj Sayısı : 565
    Yaş : 43
    Nerden : istanbul/üsküdar
    Lakap : sız
    tecrübe değeri : 6138
    Kayıt tarihi : 08/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından muharrempasha C.tesi Ara. 27 2008, 21:08

    sebimu demiş ki:Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 44gununduasixa3


    Hazreti Muhammed ahlakı,
    Hazreti Süleyman saadeti,
    Hazreti Eyyubun sabrı,
    Hazreti Yusufun güzelliği,
    Hazreti Hamzanın cesareti,
    Hazreti Ömerin adaleti,
    Hazreti Alinin bilgisi ve
    124 bin peygamberin duası sizinle olsun
    . clown

    ne güzel dilekler bunlar
    Allah sizdende razı olsun inş.
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından sebimu C.tesi Ara. 27 2008, 21:23

    aminnn cümlemizden inşallah....
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty GUNUN SOZU

    Mesaj tarafından sebimu C.tesi Ara. 27 2008, 21:56

    oturarak başarıya ulaşan tek varlık TAVUKtur" Like a Star @ heaven
    LigoriN
    LigoriN


    Mesaj Sayısı : 1283
    Yaş : 36
    Nerden : ankara
    tecrübe değeri : 6472
    Kayıt tarihi : 07/07/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından LigoriN Paz Ara. 28 2008, 21:44

    başarı benim avuçlarımın içinde o zaman Very Happy Very Happy
    Çağatay
    Çağatay
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1552
    Yaş : 49
    tecrübe değeri : 6689
    Kayıt tarihi : 03/04/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından Çağatay Ptsi Ara. 29 2008, 03:22

    sebimu demiş ki:oturarak başarıya ulaşan tek varlık TAVUKtur" Like a Star @ heaven

    Laughing Laughing Laughing
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty GUNUN SOZU

    Mesaj tarafından sebimu Salı Ara. 30 2008, 09:06

    Hayatı;gözyaşlarınla ödüllendireceğine,gülücüklerinle cezalandır. Very Happy
    Çağatay
    Çağatay
    Admin


    Mesaj Sayısı : 1552
    Yaş : 49
    tecrübe değeri : 6689
    Kayıt tarihi : 03/04/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından Çağatay Salı Ara. 30 2008, 09:14

    sebimu demiş ki:Hayatı;gözyaşlarınla ödüllendireceğine,gülücüklerinle cezalandır. Very Happy


    Very Happy Güzeldi
    sebimu
    sebimu


    Mesaj Sayısı : 524
    Yaş : 46
    Nerden : istanbul
    tecrübe değeri : 6067
    Kayıt tarihi : 29/11/08

    Mizah,Eğlence ve Hüzün - Sayfa 3 Empty Geri: Mizah,Eğlence ve Hüzün

    Mesaj tarafından sebimu Salı Ara. 30 2008, 17:10

    Annemin Maceraları
    > Shrek'in fragmanlarını gösteren bir televizyon kanalında, el ele tutuşmuş Shrek ve Fiona'yı gören annem, 'Bunlar Süleyman ve Nazmiye Demirel çifti mi?' diye sordu!
    > Seçememiş gözleri o mesafeden.

    > Alfabe
    > Bu yıl okula başlayan torunum için kuvvetli bir moral alkışı istiyorum. Daha ikinci gün: 'Örrrtmenim, taa evden buraya tel çizmeye mi geldik, hep yumarlak mı yapcaz, harf felan öretmicen mi?' deme cesaretini gösterdiği için.

    > Annem!
    > 'Bu taraf bitti.' diye CD'yi arkasına çeviren ve sonra da 'CD çalar çalışmıyor!' diye feryat eden anneme alkış az geliyor!

    > Modem
    > Yemek masamın üstünde duran modeme uzun uzun bakan anneanem 'Bu ne?' diye sordu. Ben de kolay anlasın diye 'Hani benim bilgisayarım var ya onunla internete giriyorum. İşte internete girmek için o kutu zorunlu.' diye uzun uzun açıkladım. Anneannem dinledi beni; 'Yani modem bu' dedi ve konu kapandı!...



    > Alman yazar
    > Bir alkış da lisede edebiyat dersinde okuduğu şiir bitince sınıfa dönüp 'Bu şiiri ünlü Alman yazar Goethe yazmıştır' diyen hocaya, 'Niye, kağıt bulamamış mı?' cevabını veren arkadaşa gönderelim.

    > Düz mantık
    > Eğer bir sokakta yürüyorsanız ve camında ''Bu ev kiralıktır'' yazılı bir evin yanından geçip birkaç adım sonra önüne geldiğiniz bir başka evin camında ''Bu da'' yazısını görürseniz bilin ki Trabzon'dasınız.

    > İngilizce yazılısı
    > Bir alkış da ingilizce sınavında 'Nice ........' şeklindeki boşluğu 'Nice mutlu yıllara!' şeklinde dolduran, dahi mi aptal mı olduğunu henüz anlayamadığımız öğrencime istiyorum.


    > Hügo'lar Beşledi
    > Bir alkış da lisede edebiyat kitabından bir metni tüm sınıfa sesli olarak okurken V. Hugo(Victor Hugo)'ya 'Beşinci Hugo' diyen arkadaşımıza gelsin.



    > Ne zaman?
    > Kardeşim karne almıştı. Fakat birçok zayıf notu vardı. Annem, babamla beni kenara çekip uyarıları sıralıyordu; 'Sakın çocuğun moralini bozmayın, sakın kötü bir şey söylemeyin.' Uyarılar özellikle babama yönelikti; 'Hele de sen, sakın çocuğun gururunu kırma.' Babam daha fazla dayanamadı ve sordu;
    > 'Karne için ne zaman özür dileyeceğiz?'



    > Lamba
    > Dün gece evime giderken yolun tenhalığından olsa gerek kırmızı ışıkta geçtim. Ardından yurdum polisine alkışı hak ettiricek anons:
    > 'Bacım o geçtiğin gece lambası değildi, çek sağa.'

    > Hacim nedir?
    > Öğretmen bir arkadaşımdan naklen; 5. Sınıfların Fen Bilgisi sınavının 2.
    > sorusu: 'Hacim nedir? Bir örnek vererek açıklayınız.' Öğrencimizden gelen
    > cevap: 'Hacdan gelenlere hacim denir. Örnek: Nasılsın hacim?'

    > Asabi Polis
    > Hareketli bir Bağdat Caddesi akşamında, polis abilerimiz rutin olduğu üzere devriye gezmektedir. Işıklarda müşteri bekleyen taksiye yaklaşılır ve; ''Ticari, bekleme yapma, devam et.'' anonsu yapılır. Camdan eliyle '1 saniye' işareti yapan taksiciye, ikinci ve çok manidar anons gelir ardından; ''Ticari, benne pölümüye girme! Devam et dedik!''

      Similar topics

      -

      Forum Saati Cuma Kas. 22 2024, 06:54