Almanya'da “James Bond Kültürü” başlığı ile düzenlenen konferansta, James Bond'un kültürel hayata etkileri" ve "11 Eylül sonrası James Bond karakterindeki değişim" bilimsel açıdan masaya yatırıldı.
James Bond, "My name is Bond - James Bond" şeklindeki ünlü sözleriyle tanınıyor. Uzun yıllardır bir fenomene dönüşen Bond karakteri, tüm dünyada bilim adamlarının da ilgisini çekiyor. Bond'un adını taşıyan ve birbirinden ilginç konuları işleyen toplam 22 sinema filmi, salonlarına milyonlarca izleyici çekmeyi başardı.
Peki bu başarının sırrı ne? Bond'un ölümsüzlüğü nereden kaynaklanıyor? 11 Eylül 2001'de meydana gelen terörist saldırılarından James Bond nasıl etkilendi? Ve ajan 007, neden her filmde adeta dünyanın her bir yanını geziyor?
Deutsche Welle'nin haberine göre işte bu ve benzeri ilginç sorular geçtiğimiz hafta sonu Almanya'nın Saarbrücken kentinde enine boyuna işlendi.
Filmlerin yanı sıra, James Bond karakterinin yaratıcısı Ian Fleming'in yazıları da yine masaya yatırılan bir başka konuydu. Zira filmler, İngiliz yazarın popüler romanlarına ve kısa hikayelerine dayanarak beyaz perdeye uyarlandı. Fleming 1964 yılında öldü, ancak eserleri günümüze kadar James Bond serisine ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
BATI ÜLKELERİNİN TARİHİNE IŞIK TUTUYOR
Saarland Üniversitesi'nden İngiliz edebiyatı ve kültürel bilimler profesörü Joachim Frenk'e göre, James Bond filmleri, İkinci Dünya Savaşı sonrası Batılı ülkelerin tarihine de ışık tutuyor. Frenk, bu yapımlarda, İngiliz İmparatorluğu'nun çöküşünden Soğuk Savaş dönemine ve hatta çevre sorunlarına kadar çok farklı konuların işlendiğini, örneğin "Quantum of Solace" adlı son James Bond filminde petrol ve su krizini ele alındığını hatırlattı.
Prof. Frenk, günümüzde Bond'un artık küresel bir fenomen haline geldiğini ve kültürel dünyayı önemli boyutta etkileme gücüne sahip olduğunu düşünüyor.
BOND'DAKİ DEĞİŞİMLER
James Bond karakterini her yönüyle ilginç bulan Joachim Frenk, Saarbrücken'deki konferansı, Erlangen - Nürnberg Üniversitesi'nden Dr. Christian Krug ile birlikte düzenledi. Katılımcılar arasında ABD, İngiltere ve Hollanda'dan James Bond hakkında araştırmalar yapan bilim adamları da vardı.
Üç günlük toplantıda James Bond fenomeniyle ilgili en yeni araştırma sonuçları değerlendirildi. Örneğin İngiltere'nin Leicester Üniversitesi'nden film araştırma profesörü James Chapman, 2006 yapımı "Casino Royale" adlı filmin hangi açıdan daha önceki Bond filmlerinden farklı olduğunu değerlendirdi. Chapman, 1999 yılında James Bond hakkında önemli bir eser de yayınlamıştı: "Licence To Thrill: A Cultural History of the James Bond Films”
James Bond'un ölümsüzlüğünü ve onun başarılı bir şekilde pazarlanan bir 'ürün' haline gelmesini ise Amsterdam Üniversitesi'nden İngiliz Edebiyatı profesörü Christoph Lindner inceledi. Bu bağlamda video oyunları, traş losyonu veya oto aksesuarları gibi James Bond ürünleri de tanıtıldı.
İngiliz yazar ve biyografi uzmanı Andrew Lycett ise James Bond'un yaratıcısı Ian Fleming'in hayatını ve hakkında oluşan mitleri değerlendirdi. Lycett'in yazmış olduğu "Ian Fleming: The Man Behind James Bond" adlı biyografi bu konuda önde gelen eserler arasında yer alıyor.
YENİ JAMES BOND
Saarbrücken'deki James Bond Konferansı'nda ayrıca Bond karakterinde zamanla değişen 'erkeklik' kavramı, 11 Eylül sonrasında ortaya çıkan 'yeni James Bond', dünyayı gezen 'turist' James Bond, filmlerde kullanılan müzikler ve 007'nin 'ti'ye alındığı yapımlar da ele alınan konular arasındaydı. (NTV)
James Bond, "My name is Bond - James Bond" şeklindeki ünlü sözleriyle tanınıyor. Uzun yıllardır bir fenomene dönüşen Bond karakteri, tüm dünyada bilim adamlarının da ilgisini çekiyor. Bond'un adını taşıyan ve birbirinden ilginç konuları işleyen toplam 22 sinema filmi, salonlarına milyonlarca izleyici çekmeyi başardı.
Peki bu başarının sırrı ne? Bond'un ölümsüzlüğü nereden kaynaklanıyor? 11 Eylül 2001'de meydana gelen terörist saldırılarından James Bond nasıl etkilendi? Ve ajan 007, neden her filmde adeta dünyanın her bir yanını geziyor?
Deutsche Welle'nin haberine göre işte bu ve benzeri ilginç sorular geçtiğimiz hafta sonu Almanya'nın Saarbrücken kentinde enine boyuna işlendi.
Filmlerin yanı sıra, James Bond karakterinin yaratıcısı Ian Fleming'in yazıları da yine masaya yatırılan bir başka konuydu. Zira filmler, İngiliz yazarın popüler romanlarına ve kısa hikayelerine dayanarak beyaz perdeye uyarlandı. Fleming 1964 yılında öldü, ancak eserleri günümüze kadar James Bond serisine ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
BATI ÜLKELERİNİN TARİHİNE IŞIK TUTUYOR
Saarland Üniversitesi'nden İngiliz edebiyatı ve kültürel bilimler profesörü Joachim Frenk'e göre, James Bond filmleri, İkinci Dünya Savaşı sonrası Batılı ülkelerin tarihine de ışık tutuyor. Frenk, bu yapımlarda, İngiliz İmparatorluğu'nun çöküşünden Soğuk Savaş dönemine ve hatta çevre sorunlarına kadar çok farklı konuların işlendiğini, örneğin "Quantum of Solace" adlı son James Bond filminde petrol ve su krizini ele alındığını hatırlattı.
Prof. Frenk, günümüzde Bond'un artık küresel bir fenomen haline geldiğini ve kültürel dünyayı önemli boyutta etkileme gücüne sahip olduğunu düşünüyor.
BOND'DAKİ DEĞİŞİMLER
James Bond karakterini her yönüyle ilginç bulan Joachim Frenk, Saarbrücken'deki konferansı, Erlangen - Nürnberg Üniversitesi'nden Dr. Christian Krug ile birlikte düzenledi. Katılımcılar arasında ABD, İngiltere ve Hollanda'dan James Bond hakkında araştırmalar yapan bilim adamları da vardı.
Üç günlük toplantıda James Bond fenomeniyle ilgili en yeni araştırma sonuçları değerlendirildi. Örneğin İngiltere'nin Leicester Üniversitesi'nden film araştırma profesörü James Chapman, 2006 yapımı "Casino Royale" adlı filmin hangi açıdan daha önceki Bond filmlerinden farklı olduğunu değerlendirdi. Chapman, 1999 yılında James Bond hakkında önemli bir eser de yayınlamıştı: "Licence To Thrill: A Cultural History of the James Bond Films”
James Bond'un ölümsüzlüğünü ve onun başarılı bir şekilde pazarlanan bir 'ürün' haline gelmesini ise Amsterdam Üniversitesi'nden İngiliz Edebiyatı profesörü Christoph Lindner inceledi. Bu bağlamda video oyunları, traş losyonu veya oto aksesuarları gibi James Bond ürünleri de tanıtıldı.
İngiliz yazar ve biyografi uzmanı Andrew Lycett ise James Bond'un yaratıcısı Ian Fleming'in hayatını ve hakkında oluşan mitleri değerlendirdi. Lycett'in yazmış olduğu "Ian Fleming: The Man Behind James Bond" adlı biyografi bu konuda önde gelen eserler arasında yer alıyor.
YENİ JAMES BOND
Saarbrücken'deki James Bond Konferansı'nda ayrıca Bond karakterinde zamanla değişen 'erkeklik' kavramı, 11 Eylül sonrasında ortaya çıkan 'yeni James Bond', dünyayı gezen 'turist' James Bond, filmlerde kullanılan müzikler ve 007'nin 'ti'ye alındığı yapımlar da ele alınan konular arasındaydı. (NTV)