Beğendiğiniz Kitapların tanıtımı burada yapalım
+2
muharrempasha
Çağatay
6 posters
Tavsiye olunur kitaplar
Çağatay- Admin
- Mesaj Sayısı : 1552
Yaş : 49
tecrübe değeri : 6689
Kayıt tarihi : 03/04/08
- Post n°1
Tavsiye olunur kitaplar
Çağatay- Admin
- Mesaj Sayısı : 1552
Yaş : 49
tecrübe değeri : 6689
Kayıt tarihi : 03/04/08
- Post n°2
MARTI
Varsayılan Martı / Richard BACH
KİTABIN ADI : MARTI
KİTABIN YAZARI : RICHARD BACH
YAYIN EVİ : Beyaz Yayınları
BASIM YILI : 1987
1.KİTABIN KONUSU :
Martı, bir kuşun hiçbir şeyin onu caydıramadığı o devirde zorluklarla mücadele etmesidir. Hiç düşmemeyi değil, her düştüğünüzde ayaklarınızı daha sıkı basarak ayağa kalkabilmeyi öğreneceksiniz bu kitapta.
MARTI KİTABIN ÖZETİ :
Jonathan bir martı sürüsünde yaşayan fakat diğer martılardan
farklı hareket eden bir martıdır.Diğer martılar gibi teknelerin arkasından yiyecek savaşı yapmayan,bütün zamanını uçmaya ayıran bir martıdır.Bu düşüncesinden anne ve babası çok rahatsız olurlar.Bu sebeple Jon uçma ile ilgili fikirlerini açığa vurmak istemez.
Bir gün jon uçma eğitimi için sürüden ayrılır.Çok hızlı uçuşlar ve dönüşleri dener.Başaramayınca sürüye katılmayı ve onlar gibi davranmaya karar verir.Bu sırada gece olmuştur.Birden aklına martıların gece uçuş yapamayacağı gelir.Kendi sınırlarını aşmaya ve özgür olmaya karar verir.Sürü yaşamına katılmaktan vazgeçer.Bütün martlara bunu anlatmak ister.Sürüye katılabilmek için uçar.Sürü bölgesine geldiğinde martı kurultayının kurulduğunu görür ve “özgür olabiliriz,uçmayı öğrenebiliriz” diye bağırır.Yaşlı kurultay başkanı Jon’u lanetleyerek sürüden dışlar.Jon uçarak kayaların çok ötesine gider.Orada uçmayı çok iyi öğrenir,birçok hüner kazanır.
Daha sonra kendisi gibi dışlanan martı Sullivan ve Chiang ile tanışır.Onlar çok daha iyi uçabilmektedirler.Chiang çok yaşlı ve tecrübelidir.Jon Chiang’dan çok sey öğrenir.Daha sonra Chiang cennete uçmayı başarır.
Jon özgürlüğün tadını ve onlara uçmayı öğretebilmek için sürüsüne dönmeye kara verir.Süllivan buna karşı çıkar.Kendisini dışlayanların yanına gitmemesini ister.Fakat Jon bir şeyin farkındadır.”Eğer benim dışlandığım gün birisi bana bunları öğretseydi;şimdi çok daha ötelerde olacaktım” der.
Jon sürü bölgesine döner ve orada uçmak isteyen martılara ders verir.Hergün uçmak isteyen martı sayısı artmaktadır.Öğrencisi Fletcher Jon gibi düşünen ve sürüden dışlanan bir ögrencisidir.Sürüden nefret eder.
Fletcher,sürü bölgesine bir gün dalış yapar.Önüne uçmaya yeni başlayan yavru bir martı çıkar.Anında takla atarak kayaların üstüne yönelir.Bütün martılar öldüğünü zannader.Fakat hayatta kalıp bu uçuşu başarabilmiştir.Daha sonra niyetinden vazgeçer.Jon ona yeni ve genç bir öğretmen olduğunu söyler.Sınır olmadığını ve özgürlüğün tadını diğer martılara öğretmesini ister ve gözden kaybolur
3.KİTABIN ANA FİKRİ:
Özgürlük,direnç ve umut kavramlarını bir martının kanatlarına bindirirken,umutsuzluk ve boşluk içinde günlerini geçiren insanların serüvenlerini nasıl da ustaca ortaya koyuvermiş.Hayata dair umutları ve planları olan arkadaşlar için mükemmel bir kitap.Martı arkadaşlarına harika bir örnek olan Jeneten sizlerede güzel bir örnek olacak.
4.KİTAPTA OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Jonathan: Kendini hayata adamış,zorluklar karşısında yılmamış ama oldukça yıpranmış bir genç.
Mıchele: O da Jonathan ile birlikte hayata göğüs gerdi ama bunlarla çok fazla başa çıkamayıp öldü.
Stephan: Stephan, Mıchele aşık olmuştur fakat o da kendini Jonathan’a kaptırmıştır.
5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:
Martı Jonathan'ın hayata atılışını anlatan bir hikaye kitabı.Yer yer resimlerle süslenmiş.Okuması zevkli dili sade.Bir martının isteklerini yerine getirme mücadelesine bir bakabilirsiniz.
6.KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
27 Mart 1889’da Almanya’da doğdu.1913’te ilk hikaye kitabını çıkarır.13 Aralık 1974’te İtalya’da’ öldü. Eserleri : Nostradamus 16.yy’da yaşamış bir kahindir. Kendisi aynı zamanda tıp doktorudur. Çağının en büyük belası olan vebaya karşı o zamanın şartları altında büyük başarı göstermiştir. Nostradamus kehanetlerini yaparken sadece geleceği görebilme yeteneğinden değil daha bilimsel yöntemlerden yararlanmıştır. Bunlar da çağının en kabul gören yöntemleri olan astroloji ve simyadır.
Alıntıdır...
KİTABIN ADI : MARTI
KİTABIN YAZARI : RICHARD BACH
YAYIN EVİ : Beyaz Yayınları
BASIM YILI : 1987
1.KİTABIN KONUSU :
Martı, bir kuşun hiçbir şeyin onu caydıramadığı o devirde zorluklarla mücadele etmesidir. Hiç düşmemeyi değil, her düştüğünüzde ayaklarınızı daha sıkı basarak ayağa kalkabilmeyi öğreneceksiniz bu kitapta.
MARTI KİTABIN ÖZETİ :
Jonathan bir martı sürüsünde yaşayan fakat diğer martılardan
farklı hareket eden bir martıdır.Diğer martılar gibi teknelerin arkasından yiyecek savaşı yapmayan,bütün zamanını uçmaya ayıran bir martıdır.Bu düşüncesinden anne ve babası çok rahatsız olurlar.Bu sebeple Jon uçma ile ilgili fikirlerini açığa vurmak istemez.
Bir gün jon uçma eğitimi için sürüden ayrılır.Çok hızlı uçuşlar ve dönüşleri dener.Başaramayınca sürüye katılmayı ve onlar gibi davranmaya karar verir.Bu sırada gece olmuştur.Birden aklına martıların gece uçuş yapamayacağı gelir.Kendi sınırlarını aşmaya ve özgür olmaya karar verir.Sürü yaşamına katılmaktan vazgeçer.Bütün martlara bunu anlatmak ister.Sürüye katılabilmek için uçar.Sürü bölgesine geldiğinde martı kurultayının kurulduğunu görür ve “özgür olabiliriz,uçmayı öğrenebiliriz” diye bağırır.Yaşlı kurultay başkanı Jon’u lanetleyerek sürüden dışlar.Jon uçarak kayaların çok ötesine gider.Orada uçmayı çok iyi öğrenir,birçok hüner kazanır.
Daha sonra kendisi gibi dışlanan martı Sullivan ve Chiang ile tanışır.Onlar çok daha iyi uçabilmektedirler.Chiang çok yaşlı ve tecrübelidir.Jon Chiang’dan çok sey öğrenir.Daha sonra Chiang cennete uçmayı başarır.
Jon özgürlüğün tadını ve onlara uçmayı öğretebilmek için sürüsüne dönmeye kara verir.Süllivan buna karşı çıkar.Kendisini dışlayanların yanına gitmemesini ister.Fakat Jon bir şeyin farkındadır.”Eğer benim dışlandığım gün birisi bana bunları öğretseydi;şimdi çok daha ötelerde olacaktım” der.
Jon sürü bölgesine döner ve orada uçmak isteyen martılara ders verir.Hergün uçmak isteyen martı sayısı artmaktadır.Öğrencisi Fletcher Jon gibi düşünen ve sürüden dışlanan bir ögrencisidir.Sürüden nefret eder.
Fletcher,sürü bölgesine bir gün dalış yapar.Önüne uçmaya yeni başlayan yavru bir martı çıkar.Anında takla atarak kayaların üstüne yönelir.Bütün martılar öldüğünü zannader.Fakat hayatta kalıp bu uçuşu başarabilmiştir.Daha sonra niyetinden vazgeçer.Jon ona yeni ve genç bir öğretmen olduğunu söyler.Sınır olmadığını ve özgürlüğün tadını diğer martılara öğretmesini ister ve gözden kaybolur
3.KİTABIN ANA FİKRİ:
Özgürlük,direnç ve umut kavramlarını bir martının kanatlarına bindirirken,umutsuzluk ve boşluk içinde günlerini geçiren insanların serüvenlerini nasıl da ustaca ortaya koyuvermiş.Hayata dair umutları ve planları olan arkadaşlar için mükemmel bir kitap.Martı arkadaşlarına harika bir örnek olan Jeneten sizlerede güzel bir örnek olacak.
4.KİTAPTA OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Jonathan: Kendini hayata adamış,zorluklar karşısında yılmamış ama oldukça yıpranmış bir genç.
Mıchele: O da Jonathan ile birlikte hayata göğüs gerdi ama bunlarla çok fazla başa çıkamayıp öldü.
Stephan: Stephan, Mıchele aşık olmuştur fakat o da kendini Jonathan’a kaptırmıştır.
5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:
Martı Jonathan'ın hayata atılışını anlatan bir hikaye kitabı.Yer yer resimlerle süslenmiş.Okuması zevkli dili sade.Bir martının isteklerini yerine getirme mücadelesine bir bakabilirsiniz.
6.KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:
27 Mart 1889’da Almanya’da doğdu.1913’te ilk hikaye kitabını çıkarır.13 Aralık 1974’te İtalya’da’ öldü. Eserleri : Nostradamus 16.yy’da yaşamış bir kahindir. Kendisi aynı zamanda tıp doktorudur. Çağının en büyük belası olan vebaya karşı o zamanın şartları altında büyük başarı göstermiştir. Nostradamus kehanetlerini yaparken sadece geleceği görebilme yeteneğinden değil daha bilimsel yöntemlerden yararlanmıştır. Bunlar da çağının en kabul gören yöntemleri olan astroloji ve simyadır.
Alıntıdır...
muharrempasha- Mesaj Sayısı : 565
Yaş : 43
Nerden : istanbul/üsküdar
Lakap : sız
tecrübe değeri : 6138
Kayıt tarihi : 08/11/08
- Post n°3
MEHDİX
Turgay Güler
Popüler Yayınları;
İstanbul, 2006, 14 x 21 cm, 240 sayfa, Türkçe, Karton Kapak.
Dünyaya bir şeyler oluyor...
Dünyanın hâkimi olan Amerika, kendi başının çaresine bakmaktan aciz...
Bütün dünyayı idare etmek üzere politikalar geliştiren İsrail, en büyük müttefiki Amerika'yı saf dışı bırakmak için planlar yapıyor ve bu planlarını başarıyla uyguluyor.
Üretilen büyük bir yapay depremin ardından, Amerika yerle bir oluyor ve bu ülkenin ekonomisini elinde tutan Yahudi tüccarlar Avrupa'ya yöneliyor.
Bu da yetmiyormuş gibi Türkler, Ayasofya'yı yeniden ibadete açıyor.
Bir Türk Paşası, Hristiyan ve Yahudi dünyasının peşinden koştuğu Ahit Sandığı'nı ve Hazreti Musa'nın Asası'nı ele geçiriyor ve o tarihten itibaren bütün dünyanın hâkimi olmak için adım adım yürüyor...
Dünyanın hâkimi olmak üzere yola çıkan İsrail, bir bir kendi kazdığı kuyulara düşüyor ve İslâm ülkeleri tarafından büyük bir iltifata mazhar olan Paşa, giderek Mehdix Paşa'ya dönüşüyor.
Üçüncü Dünya Savaşı başlıyor...
Özel ve 'seçilmiş' biri olarak, kendine yöneltilen bütün tehlikelerden sıyrılan ve ezilmiş, hakir görülmüş, kutsal değerleriyle alay edilmiş bir inancın, İslâm inancının bayraktarlığını yapan Mehdix Paşa, tıpkı dünyanın beklediği kurtarıcı gibi donanarak ve donatılarak üzerine düşeni gereği gibi yerine getiriyor.
'Mehdix', yazarın geleceğe dair gördüğü rüyanın bir yansıması. Kitapta yer alan bilgiler, tamamen bir kurmaca. Geleceğin dünyasında olabilirlikler üzerinde duran yazar, yaklaşık yarım asırdır yaşanan dünya siyasetini aynanın arkasından bakarak tersinden okumaya çalışıyor.
Kitap, günümüz dünyasının süper güçleri olan ülkelerin de bir süre sonra bu etkinliklerini yitirebileceğini, şu anda gelişmekte olan veya henüz bu sürece girmemiş olan ülkelerin zamanla kendi politikalarını üreterek dünya siyasetinde egemen hale gelebileceklerini ve bunu nasıl yapabileceklerinin ipuçlarını sunmaya çalışıyor.
(Tanıtım Yazısından)
muharrempasha- Mesaj Sayısı : 565
Yaş : 43
Nerden : istanbul/üsküdar
Lakap : sız
tecrübe değeri : 6138
Kayıt tarihi : 08/11/08
- Post n°4
KENDİNİ ARAYAN KADIN
HALİT ERTUĞRUL
Ebad: 13,5 x 19,5 cm.
Sayfa Sayısı: 220
Özellikler: Book Paper, Karton Kapak.
Mart - 2004
Kendini Arayan Adam, Düzceli mehmet, Aysel, Halit Ertuğrul'un en çok okunan flaş eserleri. Şimdi bunlara elinizde tuttuğunuz eser ekleniyor: Kendini Arayan Kadın. Tıpkı diğerlerinde olduğu gibi, bu kitapta da, kendinizi bulacak, yeni bir heyecan duyacak, dünyaya daha farklı bakacaksınız.
Nilüfer'in hayatı, düştüğü yanlışlıklar, kendini bulma mücadelesi, yaşadığı sarsıntılar, kendine uzatılacak bir el araması hepimizi üzecek ve düşündürecek. Kitabı okuyunca, çevrenizdeki Nilüfer'leri farkedecek ve onun gibilere ulaşmanın vazifelerimizden biri olduğunu hissedeceksiniz.
muharrempasha- Mesaj Sayısı : 565
Yaş : 43
Nerden : istanbul/üsküdar
Lakap : sız
tecrübe değeri : 6138
Kayıt tarihi : 08/11/08
- Post n°5
Sen Git Aşk Bana Kalsın
Yazar Bilgisi : Mehmet Coşkundeniz
Dil : TÜRKÇE
Yayın Yılı : 2004
Sayfa Sayısı : 160
Kapak Türü : Karton
Ebat : 13,5x19,5 cm
Kağıt Türü : 3.Hamur
Kitap Hakkında
"Aşk bize yakıştı" adlı kitabıyla büyük çıkış yapan yazarın son eseri sen git AŞK bana kalsın
Sizin de eliniz ayağınız birbirine dolanmaz mı âşık olduğunuzda... Sabahın kör vakitlerinde ne yapacağınızı bilmez halde yatağınızda debelenip durmaz mısınız aşk varsa....
Aşk girdiği her yüreği darmadağın eder kimi zaman bir uçurtmaya takılıp gökyüzünde uçarsınız umarsızca kimi zaman saat tik takları arasında bir telefon sesine muhtaç oturursunuz anlamsızca bir ayrılık vaktinde sancılanır ruhunuz kalakalırsınız ne yağmurlarda ıslanmak rahatlatır sizi ne de arkadaşlara sığınmak onsuz nasıl nefes aldığınıza şaşarsınız üstelik...Yüzyıllardır ne çok şey yazılmıştır aşk üzerine hangi ülkede ve hangi yüzyılda olduğunuz da önemli değildir aşk söz konusu olunca insan insandır her renkte her dinde ve her iklimde.
Aşk üzerine düşünmek ve yazmak ayrı bir serüvendir Mehmet Coşkundeniz de yıllardır aşk üzerine yazdığı yazılarla aşkı anlatmıştır durmaksızın. Bir dost sıcaklığındaki kelimeleriyle kimi zaman acılı yüreklere şifa olmuş kimi zaman insan olmanın keyfini yaşatmıştır yazılarıyla. Âşık olanlar tanır onu siz de âşık mısınız? İşte şimdi güzel bir dostun kelimeleriyle yenilenecek ve tadını çıkaracaksınız aşkın.
Buda şiiri;
Her gidişine ayrı anlam yüklüyorum. Yapma Allah aşkına; ya hep kal benimle söz etme gidişlerden ya da silinsin isminde cisminde. Oynama benimle dengemi bozuyorsun. Aşkı yaşayacak yürek bırakmıyorsun insanda. Böyle değildin sen ne oldu sana. Bittiyse heyecanın bileyim bende. seni çok seviyorum diye başlayan ve ama ile devam eden cümleleri duymaktan bıktım. Seviyorsan seviyorsundur aması olmaz bu işin. Üstelik. bir cümlede ama varsa bir önceki yargının bir hükmü yoktur artık.
Seni çok seviyorum ama birlikte olmamız imkansız. Ya ya imkansız diyebiliyorsan eğer sevmiyorsun demektir. bahanelerin arkasına sığınma. İnsanların hayatına sorgusuz sualsiz girip darma dağan eden sonrada hiçbir şey söylemeden gitmeye çalışanlardan nefret ediyorum. Böyle misin sende, gerçekten gitmek mi istiyorsun? Yürekli ol biraz hadi konuş söylemek istediğini söyle iki çift sözü hak etmedi mi bu aşk? yaşanılan bunca şeye hiç mi saygın yok.
Ah ben niye yanılıyorum hep, niye tam işte bu dediklerim sömürüyor aşkımı? biraz daha mı katı olmalıyım, biraz daha mı kapalı tutmalıyım kapılarımı? bazen bu dünyadan olmadığımı düşünüyorum. Bu devrin kadinı değilim. Oyun çeviremiyorum, hesap yapamıyorum, bana ait olmayan kişiliklere bürünüp bir plan dahilinde hareket edemiyorum. İnsanız biliyorum hepimizin zaafları var hepimiz egolarımıza boyun eğebiliyoruz. İyi de hep beni mi bulacak bunlar.
Hiçbir kaygıya yer vermeden hiçbir hesabı düşünmeden açsaydın eğer bana yüreğini, o zaman görürdün bir aşkın nasıl bir efsaneye dönüşülebileceğini. Sen gözlerini kapıyorsun bir sen varsın başka hiç kimseye bakmıyorsun. Her şey senin çevrende şekillenmeli her şey sana göre düzenlenmeli. Beceremiyorum kusura bakma. Şimdi gidiyorum.
Aşk tam teslimiyet ister. Kendini aşkın kollarına ya bırakırsın ya da bırakmazsın. Bir yanım dışarıda kalsın dediğin nokta da aşkı boğarsın, yok edersin o güzelim duyguyu. Bu yüzden hep cesurların işidir aşk.
Kaçışları, yalanları, aptalca oyunları kabul etmez. Aşk saf duru insanları sever. Kafasında bin bir tilki dönenler aşkı yaşayamaz, isteseler de yaşayamaz. Arınmalısın. En saf en duru haline dönmelisin ki yaşayabilesin aşkı. Kısacası sevgilim sana göre değil bu iş. Senin yolun açık olsun. Hadi hadi git şimdi, git ki ben yaşayayım seni, ben seveyim seni. Yokluğun beni boğuyor ama olsun bunu bilmek bile bana huzur veriyor.
Bırak sevgilim bırak, bırak ki aşk yakışanda, aşk bende kalsın…
LigoriN- Mesaj Sayısı : 1283
Yaş : 36
Nerden : ankara
tecrübe değeri : 6472
Kayıt tarihi : 07/07/08
- Post n°6
Geri: Tavsiye olunur kitaplar
muhito bu kitabı bana öğrencilik yıllarımda staj yapar iken bir hastam hediye etmişti yaklaşık 3 yıl olacak ama bi türlü bitiremedim genelde kitap okumayı çok severim ama bu kitap bendeki bütün okuma isteğini yok etti ama tabe sen aşk adamısın o belli
muharrempasha- Mesaj Sayısı : 565
Yaş : 43
Nerden : istanbul/üsküdar
Lakap : sız
tecrübe değeri : 6138
Kayıt tarihi : 08/11/08
- Post n°7
Geri: Tavsiye olunur kitaplar
Demekki bu kitap ta yaraların deşildi
okuma sende şimdilik, aşık oluduğunda okursun
aşk adamı nedemek? her onune gelene aşık olan adammı yoksa aşık olmadan duramayan adammı
yok ben o değilim
okuma sende şimdilik, aşık oluduğunda okursun
aşk adamı nedemek? her onune gelene aşık olan adammı yoksa aşık olmadan duramayan adammı
yok ben o değilim
kurshun-asker- Mesaj Sayısı : 405
Yaş : 31
Nerden : Küçük Çekmece
Lakap : Uzaylı
tecrübe değeri : 6050
Kayıt tarihi : 04/10/08
- Post n°8
Geri: Tavsiye olunur kitaplar
Devlet ana die bi kitap okuyom 650 saife huh olmaz ya böyle bişey bi sayfa 5 kee okunurda anlanmazmı ya cok kötü kitap okumayın
muharrempasha- Mesaj Sayısı : 565
Yaş : 43
Nerden : istanbul/üsküdar
Lakap : sız
tecrübe değeri : 6138
Kayıt tarihi : 08/11/08
- Post n°9
Sevdalinka (roman)
Ayşe kulin'in Sevdalinka isimli kitabını okuyorum. Simdilik guzel bir roman. tavsiye olunur
Bu kitap, Osmanlı öncesinde dinî nedenlerle Haçlı Orduları tarafından, I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı sonrasında ve 1992 Savaşı'nda ise Sırplar ve Hırvatlar tarafından sürekli soykırıma tabi tutulan ama asla yok edilemeyen Boşnak halkının acılarını, Türk halkına biraz olsun tanıtabilmek amacıyla yazılmıştır.
Roman, savaş öncesinde Tito'nun kurduğu altı federe devletten oluşan Yugoslavya Federativ Cumhuriyeti'nde, aşırı milliyetçiliği azdırarak savaşı tırmandıran ve sonuçta Yugoslavya'yı alevler içinde bırakan günleri anlatmakta, savaşın ilk üç yılında yaşananları okura aktarmaktadır."Sevdalinka" boşnakça da "Aşk Şarkıları" anlamına gelmektedir.
Bu kitap, Osmanlı öncesinde dinî nedenlerle Haçlı Orduları tarafından, I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı sonrasında ve 1992 Savaşı'nda ise Sırplar ve Hırvatlar tarafından sürekli soykırıma tabi tutulan ama asla yok edilemeyen Boşnak halkının acılarını, Türk halkına biraz olsun tanıtabilmek amacıyla yazılmıştır.
Roman, savaş öncesinde Tito'nun kurduğu altı federe devletten oluşan Yugoslavya Federativ Cumhuriyeti'nde, aşırı milliyetçiliği azdırarak savaşı tırmandıran ve sonuçta Yugoslavya'yı alevler içinde bırakan günleri anlatmakta, savaşın ilk üç yılında yaşananları okura aktarmaktadır."Sevdalinka" boşnakça da "Aşk Şarkıları" anlamına gelmektedir.
Any- Mesaj Sayısı : 73
Yaş : 31
Nerden : Kayseri
Lakap : Ŵ±
tecrübe değeri : 5824
Kayıt tarihi : 02/02/09
- Post n°10
Geri: Tavsiye olunur kitaplar
Bende isterim kitap okumayı ama imkan yok malesef
kurshun-asker- Mesaj Sayısı : 405
Yaş : 31
Nerden : Küçük Çekmece
Lakap : Uzaylı
tecrübe değeri : 6050
Kayıt tarihi : 04/10/08
- Post n°11
Geri: Tavsiye olunur kitaplar
nasıl yok size okulda okutmuyolarmı kitap
FıRaT :)- Mesaj Sayısı : 189
Yaş : 32
Nerden : kocaeli
tecrübe değeri : 5998
Kayıt tarihi : 23/09/08
- Post n°12
Geri: Tavsiye olunur kitaplar
olasılıksızı okuyun