2. Wilhelm Çeşmesi olarak da bilinir, İstanbul'da Sultanahmet'teki meydan çeşmesidir. 1898-99da Almanya'da yapılan çeşme, Alman imparatoru 2. Wilhelm'in armağanıdır.Alman İmparatoru ve Prusya Kralı II. Wilhelm (1888-1918) uzun hükümdarlık yıllarında İsveç, Danimarka, İtalya, İngiltere, Yunanistan gibi bir çok Avrupa ülkesini dolaşmış ve Türkiye'ye de üç kez gelmiştir. Sultan II. Abdülhamid zamanında 1889 ve 1898 yıllarında yaptığı bu dostluk ziyaretlerinin amacı Almanya'nın doğuya uzanma arzusundan kaynaklanıyordu. II. Wilhelm ilk ziyaretinde Almanların yaptıkları tüfeklerin Osmanlı ordusuna satışını sağlamış, ikincisinde ise İstanbul-Bağdat demiryolunun Alman firmalarına verilme vaadini almıştır. Sultan Reşat (1914-1918) zamanında I. Dünya Savaşının sonlarına doğru (1917) üçüncü kez İstanbul'a gelmiştir. II. Wilhelm'in 1898 yılındaki İstanbul'a ziyaretinin anısına Alman hükümeti Alman Çeşmesini yaptırmıştır. Çeşmenin tasarımı imparatorun bir deseninden yola çıkılarak düzenlenmiştir. Planlarını imparatorun özel danışmanı Mimar Spitta çizmiş, yapımını Mimar Schoele üstlenmiştir. Ayrıca Alman mimarı Carlitzik'le İtalyan Mimar Joseph Antony'de bu projede çalışmışlardır.
1900 yılında parçalar halinde İstanbul'a getirilmeye başlanmış bugünkü yerine kurulmuştur. Alman hükümeti önce hipodrom alanını düzenlemiş, meydanın ağaçlandırılması yapıldıktan sonra Almanya'da hazırlanan çeşme buradaki temeller üzerine oturtulmuştur. Mermerleri ile değerli taşları Almanyada işlenmiş ve parçalar halinde gemi ile İstanbul'a getirilmiştir. Yapımına 1899 başlanan çeşmenin açılışı Sultan II. Abdülhamid'in 25.cülus yıldönümü olan 1 Eylül 1900 de düşünülmüşse de yapımı bu tarihe yetiştirilememiştir. Bunun üzerine II. Wilhelm'in doğum günü olan 27 Ocak 1901 de çeşme görkemli bir törenle açılmıştır. Osmanlı ve Alman İmparatorluklarını simgesi olan, politik amaçlı bu çeşmeyi Evkaf Nezareti'nce teslim alınmıştır. Biçim ve bezeme yönünden Osmanlı çeşme mimarlığından oldukça farklıdır, yabancı etkiler taşır.Alman Çeşmesi, üstü açık, heykellerle bezeli Avrupa meydan çeşmelerinden farklı bir görünümdedir. Ayrıca Osmanlı meydan çeşmelerinden de farklı bir tasarımdır. Daha çok Alman Neorönesansını anımsattığı gibi Osmanlı şadırvanlarına da benzediği ileri sürülmüştür.
Sekizgen biçimli yapının bir yüzünde basamaklar, öteki yedi yüzünde birer çeşme yer alır. Her köşeden parlak yeşil mermerden bir sütun yükselir. Bu sütunlar çeşmenin üzerini örten sekizli tonozu taşır. Tonozun içi altın yaldızla, dışı renkli çinilerle bezelidir.Sütunları birbirine bağlayan kemerlerin arasındaki pandandiflere daireler halinde birer madalyon konulmuştur. Bunlardan dördünün içerisine, yeşil zemine Sultan II. Abdülhamid'in tuğrası, diğer dördünede Prusya mavisi üzerine imparator Wilhelm'in simgesi olan "W" yerleştirilmiştir. Ayrıca, "W" harfi üzerine bir taç altına da (II) sayısı konulmuştur.Alman Çeşmesi'nin en görkemli yeri koyu yeşil renkte somaki kolonların taşıdığı yeşil renkli kubbesidir. Mozaik tekniğinde altın mozaiklerle kaplı kubbenin ortasına iç içe geçmiş, yuvarlak motiflerin oluşturduğu çok renkli bir göbek yapılmıştır.
Kubbeyi taşıyan sütunlar ile su haznesinin bulunduğu, renkli taşlı geometrik motifli zemin bir platform şekline sokulmuştur. Kenarlara da şimdiye kadar bir başka örnekte rastlanmayan mermer oyma kanepeler yerleştirilmiştir. Su haznesi silindirik bir taban üzerine kubbemsi bir kapakla örtülmüş, tunç döküm çemberlerle kuşatılmıştır. Ne yazık ki, bu çemberler sonraki yıllarda yerlerinden sökülerek çalınmıştır.
Çeşmenin tunç kitabesinde Almanca şu sözler okunmaktadır: "Wilhelm II deutscher Kaiser stiftete diesen Brunnen in dark baren Erinnerung ain seinen Besuch bei seinet majestat dem Kaiser der Osmanen Abdul-Hamid II im Herbst des Jahres 1898." (Alman Kaiser'i Wilhelm II 1898 yılı sonbaharında Osmanlıların hükümdarı haşmetlü Abdülhamid II nezdinde ziyaretinin şükran hatırası olarak bu çeşmeyi yaptırdı.)
Bunun yanı sıra çeşmede bir de Osmanlıların kitabesi yer almaktadır. Osmanlı Seraskerlik Dairesi'nden, aynı zamanda edebiyatçı olan Ahmet Muhtar Paşa'nın beytini İzzet Efendi de sülüs yazıyla yazmıştır:
Hazreti Abdülhamid Hanın muhibbi halisi
Ziveri eklili haşmet, kayser alitebir
Yani alman imparatoru, hükümdarı güzi
Hazreti Wilhelmi Sani, kamuranı nizigar
Padişahı ali Osmani ziyaret kasdidüb
Mahdemiyle eyledi İstanbulu pirayedar
Bu mülakatı muhabbet perveri tezkar içün
Eyledi bu çeşmesarı saha piray-i karar
Sübesü cari olan abı safa teşkil eder
Abi safii müsafata misali abdar
Vakfa giri hayret eyler çeşmi ehli dikkati
Tarzi inşaasındaki hissi bedii zernigar
Rükni akvai hayatoldukça abi canfeza
Payidar olsun bu tesisi muhabbet üstüyar
Bi bedel tarihi caridir lisanı luleden
Oldu bu çeşme mülakate ne dicu yadigar (1316)
Bugün Alman Çeşmesi, tarihsel nitelik taşımakla birlikte; halka da çeşme olarak hizmet sunmaktadır. Büyükşehir Belediyesi bu eserde gerekli çalışmayı yapmış, çeşmenin muslukları tamir edilmiş ve işlevi sağlanmıştır.
[/b]