** YALIBOYU EVLERi ***
-Amasya Tarihi Evlerine-
Nice cefalar çekmiş eski aşıklar gibi,
Irmağın kıyısında kol kola dizi dizi.
Elleri yan böğründe kenti temaşadalar,
Harşena eteğinde kutlu inzivadalar.
O devr-i saadette nasıl da güzelmişler,
İhtişamlı tarihten bize kadar gelmişler.
...........Hem şirindir hem zarif Yalıboyu evleri.
.......... Sanki yaşayan tarih Yalıboyu evleri.
Bir bodrum üzerine iki katlı konaklar,
Cezbeder görenleri bir dost gibi kucaklar.
Her köşesi zarafet avlusunda serinlik,
Kente nazır kurulu selamlık ve haremlik.
Nehirde yıkanırken gölgeler öğle akşam,
Uzanıp eyvanına nice türküler yaksam.
.........Tarihten bir şey söyler Yalıboyu evleri,
.........Görenleri büyüler Yalıboyu evleri.
Hazeranlar konağı ki evlerin piridir,
O, ecdatın diliyle zarafet şiiridir.
Nihavent bir şarkıdır pervazlarında rüzgar,
Her birinde bir başka efsaneden izler var.
Duyar gibi olursun Ferhat’ın ah sesini,
Sezer gibi olursun Şirin’in gölgesini.
........Yaşanmış anı gibi Yalıboyu evleri,
........Sevda destanı gibi Yalıboyu evleri.
Gönülden sevmek gibi gizem dolu ve derin,
Gelin görün dinleyin öyküsünü evlerin.
Beyaz giysileriyle ne kadar da sadeler,
Sinesinde yaşamış o şanlı şehzadeler.
Bir şehzade namıyla uzanın gölgesine,
Sesiniz karışsın Yeşilırmak'ın sesine.
.........Bir sevda türküsüdür Yalıboyu evleri,
.........Amasya’nın süsüdür Yalıboyu evleri.
Ali Rıza Atasoy
Amasya'da Yalıboyu Evleri..
Amasya… antik çağda yaşayan coğrafyacı Strabon’un, Lokman Hekimin doğum yeri…
Amasya… Osmanlı padişahlarının veliahtlıklarında valilik yaptığı, ülke idaresini öğrendikleri şehzade şehirlerimizden..
Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nın amacının ilk defa duyurulduğu, “milletin istiklalinin yine milletin azim ve kararına bağlı olduğunu”nun vurgulandığı Amasya Genelgesi’nin yayınlandığı şehir...
Ferhat ile Şirin’in aşkının yaşandığı şehir…
Amasya şehir girişinde Ferhat ve Şirin efsanesine konu olan su kanallarını görerek merkeze varıyoruz. İlk olarak müzeye gittik. 2 kat olarak düzenlenen müzede ilk katta Hitit, Frig ve Roma dönemi eserleri ağırlıklı olmak üzere 11 medeniyetin eserleri, 2.katta ise Osmanlı dönemi eserleri yer almakta. Bu katta, Osmanlı el işçiliğinde önde gelen meslekler canlandırmalarla tanıtılmış. Urgancılık, semercilik, bakırcılık, kilimcilik gibi. Osmanlı kaftan vb. kostümlerin, el yazması Kuran-ı Kerimlerin, ahşap kapı oymacılığı örneklerinin de yer aldığı bu kat oldukça güzeldi. Müzenin bahçesinde ise mermer lahit ve sütun başlıkları açık alanda yer alırken ayrıca İlhanlılar döneminden kalma mumyaların yer aldığı bir mumyalar müzesi var.
II.Bayezid Cami ve Külliyesi’ni gezdikten sonra, caminin bahçesinden çıkıp karşıya geçince tablo gibi bir manzara karşılıyor bizi. Tablonun zemininde dağa oyulmuş kral kaya mezarları, eteklerinde Osmanlı sivil mimarisini yansıtan tarihi sur duvarları üzerine kurulu, cumbalı yalıboyu evleri ve önünde Yeşilırmak… Yer yer güzellikleri, yer yer de bakımsız, yıkıldı yıkılacak evleriyle gözlerimizin önüne seriliveriyor vadi.
Roma döneminde yapılan taş köprünün kemerleri, nehir yatağının yükselmesi nedeniyle sular altında kaldığı için üzerine ilave yapılan Alçak Köprü’den geçerek Hazeranlar Konağı’nı dolaşıyoruz. 1865 yılında yapılan konak, sahiplerinden satın alınarak restore edilmiş ve "Müze ev" olarak turizme açılmış. Osmanlı dönemi sivil mimari örneği olan konak, canlandırmalar ve eşyalarla tipik Türk evlerindeki yaşamı yansıtıyor.