Söze nasıl başlanmalı bilemiyorum.Bitişinden mi başlamalıyım yoksa en başından mı...Hayatım dakikalarda akan su gibi, her saniyede bir damla, her dakikada bir bardak, her saatte bir kova doluyor sanki.Şaşıp kalıyorum halime, her saniye,her dakika,her saat bedenimde hücreler ölür iken.Ben bu bedenden,bu hücrelerden çok uzağım sanki.
Bitişinden başlamak istemediğime karar verdim şimdi.Bitiş göremiyorum hayatımda, her saatte geçen hayatım ölüp çürüyen bedenim için beni hüzünlendirmesi gerekir iken,ben üzülmüyor aksine gelecek saniyeyi,dakikayı,saati merak ile beklemeye başlıyorum.Başlangıçtan başlamalıyım o zaman...
Başlangıçtan hatırladığım ilk şey yok olanı aramamdı.Yok ve belirsiz olanı aramakla...O zamanlar küçüktüm, herkese inanırdım tabi.Sözler hep uzaklarda hep yoklardan ibaretti.Ya yoksun ya da uzaklardasın.Yorgun düşünceye kadar bir çoklarına sordum yok ya da belirsiz nerde diye.
İlk tanışmamı daha dün gibi hatırlamaktayım 5 yaşında yok ve belirsizi unutmuş iken,sıcak bir yaz günü gölgede kalmış bir su birikintisinin yanında su içinde debelenen ve ters dönmüş bir kara sinek gördüm.2 dakika kadar sineğin çırpınışlarını meraklı gözler ile seyrettim.Kurtuluşu yok iken o elinden gelen her çabayı sarf ediyordu.Suda ufak dalgalar oluşuyordu her çırpınışında ve saniyeler içersinde kayboluyordu dalgalar.Sineği kanadından tutup kaldırdım,elimden bıraktığımda yere düşmeden uçup gitti.Yok demenin ve uzaklarda olmanın ne demek olduğunu o gün anlamış oldum.Bu hayatımda kimsenin bana öğretmediği ilk dersti.
DEVAMI GELECEK.......
Bitişinden başlamak istemediğime karar verdim şimdi.Bitiş göremiyorum hayatımda, her saatte geçen hayatım ölüp çürüyen bedenim için beni hüzünlendirmesi gerekir iken,ben üzülmüyor aksine gelecek saniyeyi,dakikayı,saati merak ile beklemeye başlıyorum.Başlangıçtan başlamalıyım o zaman...
Başlangıçtan hatırladığım ilk şey yok olanı aramamdı.Yok ve belirsiz olanı aramakla...O zamanlar küçüktüm, herkese inanırdım tabi.Sözler hep uzaklarda hep yoklardan ibaretti.Ya yoksun ya da uzaklardasın.Yorgun düşünceye kadar bir çoklarına sordum yok ya da belirsiz nerde diye.
İlk tanışmamı daha dün gibi hatırlamaktayım 5 yaşında yok ve belirsizi unutmuş iken,sıcak bir yaz günü gölgede kalmış bir su birikintisinin yanında su içinde debelenen ve ters dönmüş bir kara sinek gördüm.2 dakika kadar sineğin çırpınışlarını meraklı gözler ile seyrettim.Kurtuluşu yok iken o elinden gelen her çabayı sarf ediyordu.Suda ufak dalgalar oluşuyordu her çırpınışında ve saniyeler içersinde kayboluyordu dalgalar.Sineği kanadından tutup kaldırdım,elimden bıraktığımda yere düşmeden uçup gitti.Yok demenin ve uzaklarda olmanın ne demek olduğunu o gün anlamış oldum.Bu hayatımda kimsenin bana öğretmediği ilk dersti.
DEVAMI GELECEK.......